tek bir dide bulusamiyor olmamiz onemli degil
senin bana zaman zaman ihanet etmen, benden kacman, saklanman da
yada birbirimizi hic anlamamiz
beni icinden cikamayacagim- en azindan o kritik sure icinde- cukurlara surukluyorsun
ve ben senin diledigince yasamana engelim, buralarda at kosturmak isterdin oysaki
bazen nerde bittigini anlamiyorum, uzuntu senin mi benim mi? yorgunluk senin mi benim mi? isteyen sen misin ben mi?
geceleri yalniz oturup
huzursuzlukla
ve bombos
bekliyorum. sanki her olan, yazilan derimin icine isliyor ve iz birakmayor bir turlu yuzeyimde. icimi goremiyorum ki ben? uzun ve genis bosluk tarlalari goruyorum tenimde.
LIVE FOREVER OR DIE IN THE ATTEMPT
20 Ocak 2012 Cuma
14 Aralık 2011 Çarşamba
Hayata Donmek
Hayata geri donmek istiyorum. uzun zamandir, cok uzun zamanmis gibi gelen bir suredir kendi kucuk kosemde oturup, hayatin cesitli sorunlarinin ve sorumluluklarinin benden uzak olmalarini dileyerek geciriyorum gunleri. sabaha karsilarda, bir turlu erisilmeyen doruklarin arandigi gecelerde, fazla erken biten ruyalarin sabahlarinda ve istemeden ve hic bir seyi istemeden yasayarak, kisacasi yuzlesmenin uc yolundan en bana hep en kolay gelenini, kacmayi secerek soluyordum. hissizlesip, siradanlasmak, en buyuk korkum olmaya yaklasmak.
Yine bir sabahin esiginde uyaniyorum bu mevsimden, kis uykusunun sona ermesi geekiyor, saat bes kuslari bahari getirior ve benim yasamya donmem gerek. sarki soylemeye, okumaya, oynama, istemeye donmem gerek yoksa kullanmadikca yok olan deham icimde bir ciban gibi zehirliyor beni, acilasiyorum.
Gunaydin. Good morning! we sang the whole night through! yagmurda dans ettik, kutumuzdan ciktik ve cesaret ettik.
bir gun birileri cesaret etti.
Yine bir sabahin esiginde uyaniyorum bu mevsimden, kis uykusunun sona ermesi geekiyor, saat bes kuslari bahari getirior ve benim yasamya donmem gerek. sarki soylemeye, okumaya, oynama, istemeye donmem gerek yoksa kullanmadikca yok olan deham icimde bir ciban gibi zehirliyor beni, acilasiyorum.
Gunaydin. Good morning! we sang the whole night through! yagmurda dans ettik, kutumuzdan ciktik ve cesaret ettik.
bir gun birileri cesaret etti.
20 Kasım 2011 Pazar
19 Kasım 2011 Cumartesi
ben bu geceden ibaret olmaktan kurtulamadim veya 2009'dan beri nasil hic buyumedim
2008'in son aylari, bi gece. ozlem ve yalnizlik icindeyim, canim sikkin ve huzursuzum, karsimda bilgisayar hakir pusur agliyorum. ve Y. bana dusunmemi tavsiye ediyor, duyguarimin kontrolunde oldugumu ve uzgun olmamayi secebilecegimi. ve hakli ama uzun sure bilincaltimda gelisen bir tartisma ve baska tecrubelerden sonra uzgunlugun aslinda hissetmemeye yeg oldugunu ve insanin kendini tam olarak da o notrlukten korumak icin agladigini anliyoum.
2009 bir kac ay sonra, guzel ve kotu anilar ve bir suru yeni seyden sonra bu sefer sok, korku ve keder icindeyiz, ben ve b. ya hiv kaptiysa? ya hamileyse? ya baska bir hastalik? cani cok yandi mi? iyi olucak mi? ya hivse? kahretsin yikiiyoruz ama benim ki onunla daha paralel bir yikim.
bir kac hafta sonra telefondayiz ve insanin neden intihar etmemesi gerektigini ona anlatiyorum, ama zamanla onu degil kendimi ikna etmeye calisiyorum artik. o yaziyor, cok guzel yaziyor, cok guzel seviyor ve cok mutlu ve ben onun icin mutluyum ama icimde bir seyler curumus ve uzun surecek bir mevsim baslamis.
yuzyuze geldigimizde anliyorum, acinasi halde ve ben de oyle olmama ragmen ikimiz arasindaki iyi oyuncuyum. bu sefer dagiliyor ve ben onu tutmuyorum. birakiyorum kaysin, dussun ve kirilsin. aferim bana.
onu siliyorum ama silemiyorum.
ve zaten c'nin gercekten oldugunu anladigim anda her sey kendini turuncu taslar uzerinde kaybediyor. o gunlere dair hic bir sey ama tek bisey bile, hatirlamiyorum.
iste benim trajik oykum de bu.
arasinda cok rol yapmaca cok uyku cok porno cok soz cok gun olan uzun bir mevim geciyor.
mevsim bitiyor.
yeni bir mevsim
epiphany
i turned the music off. let the silence speak for itself for a moment. the air stilled and wawered around my head and my head started to get bigger and my eyes heard while my ears awoke. the rusty silence pinged in my head, like on old gumball machine that has forgotten how to do what and with cyristal clearity i knew that i had thwarted myself.
it is important to listen to the music when young for songs travel as far as memories reach and it maps the way to a place we, all but only one child, have already left and since has never been back to. it is an anchor of the all the old worlds of us if one finds the right tune.
i turned of the music and searched for the right tune which i knew was there, for i was disappointed in me and sad and afraid of all the things my new world has brought. i had adored the world of far, the world i had yet to have once upon a time. Now the reward and joy is heavy and hanging and the music of now does not soothe me at all,i seek the easy and light road. it strips me of courage and any will is lost. if this is the devil in the making, i now remember the devil is my head.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)