28 Aralık 2009 Pazartesi

I'm so full of love I could burst apart and start to cry

vay anasini.

yok anacim yok 16 yasinda ergen olmanin kacilabilir bir yani yok, kendi kendime ispatladim bunu.
bu ne lan nasil yazilar bunlar, kimin blogu bu, kimin kaybettigi duygusalligin pesine dusmusum, nasil bir "beni anlamiyorlar yeaaa" heyezaninda kaybolmusum ben. utandim, yemin ediyorum, butun vatan millet witch okudugumu ogrense bu kadar utanmazdim. (ayrica vatan millet lafini bir yerde kullanmayi cok istemistim hep, icinde witch gecen bir cumlede kullanmam cok hosuma gitti. narsistik, biraz)

neyse yani , aslinda tam da bakamadim ama ne biliyim bakmaya da midem el vermedi, oyle bi kimse beni sevmiyor, hersey cok kotu sevgili gunluk kokusu aliyorum ki...aman diyim ya.


neyse iste oyle arad bir moda girmek gerekiyor sanirim diyip ortamdan kacarak uzaklasiyorum. baska konulara gelicek olursak, son gunlerde kendime acimak ve internette bos bos takilmaktan baska bir sey yapmadigim icin haliyle bahsedilcek baska bi konu da yokmus megersem.

kambocya olum tarlalarina dair bir kac sey okudum, bir iki kisa film izledim, ne  biliyim  hic olmazsa bir entellektuel toplam ortaya koyup kendimi temize cikarmaya calisiyorum ama...yaramadi pek. ehi.

krismis geldi de gecti sevgili blog, buna ne diyorsun? ben de beklemiyordum, fark da etmedim, gerci dunyadan biraz kopugum, normal o yuzden. ay ne biliyim. bidbidi konusuyorum yine..

neyse sevgili gunluk gecenlerde berille bulustuk soylemis miydim ehuehahu hayvanlar gibi eglendik soylemesi ayip. ayipsa niye soyluyorum terbiyesizim. cok pisim ya.

gecenlerde yine erkekler ve kadinlarin asklari uzerine dusundum. sevgili ege sevgilisi bekledigi gibi cikmadigi icin hayal kirikligina ugramisti. 'hadi ya' falan gibi bir tepki verdiysem de, itraf etmeden edemeyecegim, e herilt yani dedim icimden. (yaptim bunu. ya cidden ne pisim ben ya. neyse)

simdi aklimdaki sisteme gore erkekler dis gorunusu oncelikle tatli, sevimli, hos kizlai gorduklerinde iclerinden bi asik olma istegi geciyor.
kizlarda ise, yakisikli bir erkek gordugunde, onun ilgisini cekme, onu elde etme, sahiplenme ve cevreye gosterme hevesi doguyor.

erkekler kendilerini anlatabilecekleri, onlarin yaninda durucak, dinleyecek, katlanilabilir derecede tatli birini istiyorlar.

kizlarda ise yaninda kendini guvende hissedecegi, biraz sahiplenici, eglendirici vs. ozelliklere sahip birini arama soz konusu.

askin arkasindaki ic guduler bunlar olunca, herkesin kendisi icin bir seyler istedigi bu paylasimin aslinda ne kadar bireysel oldugunu goruyoruz (oha profesor gibi hissettim, hem de cok dandik bir tane) yani sey demeye calistim, her ikiside kendini seviyor, erkekler onlarin yaninda durarak egolarini tatmin edicek birini, kizlar da kendi ozel usaklarini istiyor. yani tabi ki erkeklerin tek istedigi ego tatmini degil, kizlar da usak deyince her istediklerini yapan birini aramiyorlar. isin ozu, kendini oze hissettiricek birini bulmakta.

arz talep meselesi.

ama aslinda ask gibi bir baskasina yoneldigi varsayilan bir duygunun, bu kadar bencil olmasi

ne biliyim ya cok hos bence, gulumsetiyor beni, dunyaya olan inancimi tazeliyor resmen.

benim ideal esim mesela, bunlarin her ikisini de esit miktarda isteyen ve geri yoneltebilecek biri olurdu. yada ikisini de istemeyen ama benden gelirse kabul edicek biri. iyi bir adam. ehiehi. iyi de nebos bir sifat ama iste.


ohs be.


ya bir de silmiyorum o alttaki yazilari da, bakip bakip ic geciririm artik. hayir bir de guzelim bogun icine ediyorum habire renkleriyle filan oynayip ama elimden bisi gelmiyor abisi, ozeniyor cocuk...

Hiç yorum yok: