17 Nisan 2011 Pazar

once upon a time

dunyada tuvaletine ve klozetine benim kadar bagli insan yoktur diye dusunuyorum.  karisik meseleler bunlar biraz ama aslinda bu gun biraz hatira koridorunda bir iki volta atacagim,  ister takil ister takilma.


zor sevgiler diye bir kitap vardi, saniyorum tedin kutuphanesinde alinmaktan eskimis tek kitap da odur, birazcik okuyan kimi taniyorsam okumustu meredi, gecenlerde sorarken bile hatirladilar,  hatirladiklarinin biribiriyle alakasi da yoktu.
fanzin kelimesini ilk o kitapta okudum, ilk orda gordum, saniyorum tanistigim ilk edebi lezbiyen de marisoldu, simdi dusununce kisa boyu ve gothic halleriyle iste diyorum almira, hem o da bi ara fanzin isine girmemis miydi, kesin okumustur bu kitabi. hic sasirtici da olmaz bu, almiyle okuduklarimiz sik sik paralel cikar. (aslinda aramizdaki en buyuk fark ikimiz arasinda sadece benim sagduyuya inanmam)
Neyse, oyle yada boyle, fena kitap degildi, hatirladigima da sevindim. okurken kafam nerdeydi, ne dusunuyordum o gunlerde hic hatirlamiyorum, merak etmiyor da degilim acaba benim kismen erken kesfedilmis cinsel tercihlerimde marisolun de bi etkisi var miydi? ama simdi bu soruyu sormak en az harukayla michuruyu goz ardi etmek kadar sacma tabi.o da baska bi yazinin konusu.
isin ozu hayatiniza bi anda giren oykuler. (pun intendedin bir turkcesi var mi lan acaba)
isin ozu tamamen ne istedigin
hayir hayir isin ozu
(oooofff ceker)
bu isin bi ozu de merkezi de yok, daginik daginik yasiyoruz, koklerimiz yok
y--oo--k--
ruzagarda dagiliyoruzz
y-oo---k

bi gece yuruyuse cikmisim ama oluyorum, OLUYORUM, buyuk harflerle unlemlerle virgullerle oluyorum
daha yeni donmusum
bi insan kimseyi sevmez mi
sevmez ya
oyle oluyorum
berili aradim
kufredemiyorum o kadar bosalmisim
kugulu parkin orda oturdum, ama nasi umutsuzum
neden diyorum
yok bi nedeni diyor
nasil diyorum
yasayarak diyo
olmuyo diyorum
yapacagiz diyor
icimden bi seyler kalkiyor gunes cikiyor bi an
ama yalanci mevsim, cok yedim bu numarayi o da biliyor
neyse. gulumseye gulumseye kapiyorum telefonu
hic bir sey olmazsa beril var, konusmak var, sozler var
o zamanlar sigarada icmiyorum daha.
mutsuzluk bi an degil, mevsimdir diyor bi kac gun sonra internette  pesine dustugum bi olu
hassikdir. ne uzun mevsim lan bu.

mevsim suruyor.
suruyor. sikiyor suruyo sikiyo suruyo.
igrenc bi seye donusuyorum .
iste derken
bi yil sonra
butun dusunduklerimiz, sictiklarimiz, ugruna agladiklarimizdan
tam bi yil yine bahardan sonra

taih kiriyo direksiyonu sallaniyoruz sallaniyoruz koc HEYTERBE derken
biraz iyilesiyorum. biraz tanisiyorum. biraz sevisiyorum yeniden. nc hayatima giriyor, baskalari hayatima giriyor
bakiyor yine guluyorum, aradan bi yil gecmis, ve asamalar simdi nerdeyse sona eriyor,
mevsimle beraber evrimim tamamlaniyor.
agustos ayinda da son acik yarami
yalamaya gidiyorum

mevsim bitti de, hani boyle bi sey dokulur ya yere
temizlersiniz izi kalir
bi grilik, bi kir, bi leke oyle kolayca yada koslayla temizenmeyeninden
o hep orda, onu da seviyorum
-da iste-
-da iste-
iste oyle.

Hiç yorum yok: