7 Nisan 2011 Perşembe

oooykuu

bazen yukarda bazen dipte. ikisinden de esit almak gerektigini unutanlarsa psikiyatrlarda acaba ben de mi deliyim derken yakarlar motorlari. devrimci deliler cephesinde ne kadar cok yanmis, o kadar iyi.

elime kitabi birakti, baska da bir sey demeden cekti gitti. kalakaldim yolda, uzun zaman sonra karsilasmamizin boyle olmamasi gerektigini dusunerek mal gibi baktim arkasindan. en az iki yil olmustur sonra islak bi bahar aksami ismimi bile soylemeden elime bi kitap tutusturuyor ve gidiyor. opustuk biz diye bagirmak istiyorum arkasindan, bi otel odasinda benimle sevismek icin yalvarmistin, hatirlamiyor musun? coktan yitti gozden.arkami donup rasgele bir yone yurumeye basliyorum.
soylemek istedigim, anlatmak istedigim cok sey vardi ma en cok sessiz olmayi ozlemistim onla. dememeyi, soylememeyi ve her sessiz hecemde, ruzgarin her tiklatisinda cami, konusmadan anlasacagimizi. hem taptigim hem de tiksindigim yarimdi benim, zaman zaman sadece o yuvarlak hatli bedeninden akan cesareti,  sadece benim gordugum o acik yaralari yalamak, opup oksamayi arzulardim. kanimi oyle kaynatirdi ki sanki birazdan soyunup meydanlara cikacagiz ve patlatacagiz dunyayi. hayallerden geriye kalan saatlerde de sussun isterdim, onu susturmak, ellerini agzini baglayip hareketsiz birakmak, sag duyusu olmak. atesini sondumek, ve hatta oldurmek onu.
bunlar bir cift yaz kis bi bahar onceydi tabi.  demek degismisti bir seyler, bir kelime bile konusmadigina gore benle.
kitabi okumaya niyetlendim ama icimde bir de sikinti basverdi. neden konusmayip vermisti ki bunu, kotu bi alamet degil miydi simdi yaptigi.
eve yollandim.


kahroluyordum yikiliyordum her kelime beynime balyoz gibi inerken kendimi erittim dusun altinda. okumak kurtulusum olamadi, her kelime kizgin igneyi saplar gibi gozume disimi sika sika devam ettim, kitap ellerimde, altimda ayaklarim, bedenim parcalanir cozulurken. yikintilarim bile florasanin soguk isiginda soldu da soldu.ne olumdu derdim ne baskasi. bu sefer dunya fisildanan sirlardan ve inanilan harikalardan degil, gozumun onunde kandan kemiken, cinayettendi. polis boyadi duvarlari, dus perdesi hapishane, golgeleri kustum bosalamayana kadar daha fazla.
her seyin daha iyi olacagini, beni, istediklerimi, hayallerimizi percinleyecegini dusunmustum, hani olur ya, ogrenecegimi ve yoluma devam edecegimizi filan, derken kitap beni parcaladi. bunu beklemiyordum. her sayfa ayri bi efsundu, gectikce derinlesti ve bir zamanlar boy olan simdi cok diplerde, kurtulamiyorum, cikamiyorum. neden yazdi bunu, neden okuttu, nasil hala sag? yoksa delirdi de mi.
bu gece yok olmak istiyorum, acisiz, dogmamis olmak.dogmamayi dilettin bana iste al, o her yere tasidigin pejmurde sikintin, simdi bana bavul oldu. sen acinin, aglamanin peygaberi oldun ben okuyorum. sen yazdin siirleri, seni incittiler en cok, pislendin ayaklari altinda, bedenleri ezerken ve ben bile ben bile kurtulmana yardim etmezken. ama intikamin enfesti sekerim, binlerce tebrik, yikverdin bunca dikkatle kurulmus her seyi. bir dus sahnesinde butun film dagildik.
elime almak bir mucadeleydi, her satir, okunan her kelime. senden de kitapan da nefret ederek yine asigim ulan . ama bu sefer kime sana mi, yoksa kitabina mi yoksa her seyden nefret ediyorum da o yuzden mi oyle saniyorum.
simdi ne olacak? okudum ya kitabi bulucak misin beni, alip goturecek misin, bosuna okutmadin heralde. nerdesin lan nerdesin gel. ne olur gel. ne olur bir daha . bir daha goreyim.ellerinden. okudum kitabi. yok oldum.

Hiç yorum yok: