12 Eylül 2009 Cumartesi

birak olsun...jude sen beni guldureceksin degil mi?

dun yildizlara bakip, daha guzel bir gun, daha sansli bir gece dilemedim onlardan. yalvarmadim, sormadim, kimsenin hayatimi daha iyi yapmasini ummadim.

inanmadigin bir Tanridan yardim umabilir misin. inanmadigin insanlarin herseyi daha guzel yapacaklarina guvenebilir misin?

seni bilmem, ben yapamam, yapamiyorum. denemedim degil, inan ki denedim. bu kadar yalanci, iki yuzlu ve alcaltici gelmesine ragmen kulaga, denedim bunu.

beceremedim tabi. beceremem tabi. yalanci, pislik, korkak, sinsi...ne isim alirsam aliyim, gercek bir sey var ki, kendime yalan soylemem ben. kendime iki yuzlu olamam.

o yuzden inanmayinca inanmiyorum iste. hayatimi kurtarmak icin bile, bir gecelik olsun rahat uyuyabilmek icin bile, yarin daha guzel olucak, sana inaniyorum diyemiyorum. diyemem.

ama dun yildizlara dedim ki -hava yagmurluydu, birbirimizi goremeden konustuk ama olsun, dedim ki " kendime inaniyorum. yarini daha guzel bir gun yapacagim"

cevabi bulmamin bu kadar zaman aldigina inanamiyorum, belki de zekami fazla abarttim, daha once varmaliydim bu sonuca. umitsizligin bir tedavisi yok, mucizeler bile iyilestiremez onu ne de Breuer. Ama kendime inanabilirim, kendime guvenebilirim, kendime inanabilirim. umidim benim.

yine de yildizlara da dedigim gibi, hic bir yardimi geri cevirmem. hayat cok garip

1 yorum:

erdem dedi ki...

neden insanlar yerine yıldızları seçiyoruz umutsuzken konuşmak için? kimsenin o an bizi anlayamacağını mı düşünüyoruz, yoksa kimse yanımızda mı değil o an? birinin elimizi sıkıp, gülümsemesi o umutsuzluğu yıkmaz mı biraz? yoksa umutsuzluğa sürükleyen şeylerden biri de elimizi sıkıp, her şeyin yoluna gireceğini hissettiren birinin olmaması mı? sorular aklıma geliyor sadece yazını okuduğumda, neden ben de yıldızlarla konuşup, onlara gülümsüyorum kötü hissettiğimde sorusu.