10 Haziran 2010 Perşembe

hikaye 1

kendini sifirladi.

merhaba aramiza hos geldin. gulumseyen ve gulumsemeyen suratlara bakti. dogal sarisin, yapma kizil, ince vucutlara, kalin ama bronz bacaklara bakti. ve hic bir seyin degismedigi hissine kapildi.
merhaba, dedi. kimim ben
al bir yudum su. suyu icti.
sen bizden birisin, ailen burda ve senin icin endiselendiler, ama artik hersey yolunda. hic bir sey hatirlamiyor musun?
hayir
hicbir sey degismemisti. yalan soyluyordu, hic bir sey hatirlamiyordu ama kim oldugunu bildigi hissiyle doluydu ici. her seyi unutmussa bile insanlara laf anlatamayacagini hatiriyordu, aciklamadi.

boylesi daha iyi dedi kadin, beyaz disli adam, tututu diyen sisman kahin. hepsi birdi. boylesi belki de daha iyi. iste yeni hayatin.
iste yeni hayatim diye dusundu. pekale ailem nerde.
iceri bir grup yabanci girdi.

bir tanem dedi kadin, yavrum dedi sarisin, evladim. etrafini cevirdiler. elini tuttu biri, her sey daha guzel olacak, yepyeni bir hayata baslayacaksin, dediler. Tamam, dedi. devam ettiler neseyle karisik bir gerilim vardi havada, bambaska olacak hersey, safliklarina gulumsedi.
peki.
her sey rutine dondu. kalkip giyiniyordu, kitaplarina goz atiyordu, eline almadi hic. baska bir hayata aittiler, dokunmadi. beraber kahvalti ettiler her gun. yuruyuse cikti. misafirlerle konustu, akrabalar ve komsularla, ondan bahseden, ona cocuklugunu anlatan, onemsiz viziltilari dinledi. bazilari yeterince ilgincti, cogu anlamsiz fakat islevsel. zamani doldurma islevleri vardi.

arkadaslarini gormedi. gorduyse de baksilarina garip bir uzuntu, utanc vardi hep. bir yabancinin dostlariydi onlar, konustuklari dil baskaydi.

otobuse bindi, bir is buldu, denizi gordu. sigara icmiyordu, cakmakla doluydu oysa masasinin cekmeceleri. okumadigi siirleri cope atti odasindan toplayip. kendi cdlerindense radyoyu dinledi.

yasam devam etti, o da pesine takildi. guldu, konustu, dinledi.
sonra bir gun onu gordu.
hersey degisti. onu gordu. o kadar etkilendi ki, sanki taniyordu onu, ama tanismamislardi. oyle dedi kiz. hatirlamadigi bir hayatta bile tanismamisti onunla. kiz konustu konustu konustu. duymadigi kelimelerden yeni bir dil ordu gozleri onunde, bir resim cizdi havada, guldu, ofkesi  cizirdadi. isimler soyledi, bildigi ama hatirlamadigi. anlamaya basladi. anlamaya basladikca korktu. geri donmek istemiyordu o. sifirdi, yeniden baslamisti, bu kiz tanidik yerlere suruyordu onu, itiyordu onu, istemedigi sinirlara tanidikliga yolluyordu. sustu.

gitti. kacti
sigaraya basladi, elleri titredi ilk kez. kulaginda sarkialr yandi. ilk kez oldugundan baska renklerle gordu dunyayi bir kere daha, gri gordu, mavi gordu yesil gordu. kacamak bakislar atti onunden gectiginde kitapliginin, istemeye istemeye sarkilar caldi cd calarinda.tanimadi bilmedi, rahatladi. demek ki sifirlamisti cidden. farkliydi.
ama kizi unutmadi.
baska kizlar oldu. baska insanlar. guldu, oynadi, izledi, kizdi.
kizi unutmadi.
ve bir aksam tekerlek yeni bir baslangic ufleyince icine, gidip onu aradi sokaklarda. sakiyan gecelerde onu bekledi, kokusunu takip etti karanlik sehirde. kizi aradi, aradi, aradi.
ve ararken sifirdan bin oldu.
buldu.
kim oldugunu yenidne biliyordu. yine ariyordu. aramakti o.
ust gecide tirmanmadi. caddeye yurudu. arabalarin arasina yurudu. yurudu. kizi gordu, araba farlarinca kor edilmeden hemen once.

sonra uyandi. yeniden sifirlanmisti.

Hiç yorum yok: